26 Temmuz 2009 Pazar

Zaman

Zaman,
Acımasızca alıyor insanı çemberine,
Olduğundan ya daha yaşlı yapıyor,
Ya da daha olgun,
Anlaşılmıyor zaman,
Akıyor sessizce,
Güçlü olanlar kalıyor dünyada,
Zayıf olanlar gidiyor teker teker.
Eriyor zaman bir buz dağı misali,
Dökülüyor denize savaşı kaybeden bir ordu gibi...

Kayıp gidiyor zaman,
Yaşanmadıkça kayıp,
Yaşandıkça sevgi veriyor insana.
Bazen yağmurlarla yıkıyor onları,
Bazen gözyaşlarıyla...

Kopmalarla şiddetleniyor zaman,
Güçleniyor bir canavar misali,
Kayıp giden yıldızlarla,
Koparıyor bir parça kalbi,nefesi...

Hayattır aslında zaman,
Geçip gider bu hayattan,
Bir uyku ile uyanıklık arasında,
Bir bilinç akışında,
Belirleyiverir yolunu anında...
Bir düşünce denizinin ortasında,
Rotasını bulma çabasında bir kaptan,
Rüzgarını bekleyen bir yelken misali,
Bekliyorum bir hareketi.

Bir duygu selinin tam ortasında,
Kayalıklara tutunmakta ellerim.
Yaşam ölümün tam kıyısında,
Kurtulmak gitmek istiyor bedenim.

Bir sıcaklık hisseder kalbim,
Kendiliğinden mi dışarıdan mı bilemedim.
Anlamını daha çözemeden,
Kendimde tutmayı deneyeceğim.

Yaşamla ölümün kıyısında,
Yanan bir kalp taşıyorum.
Bir jet motorunun sıcaklığında,
Yaşamın tadına varırcasına kalbimi hissediyorum.

Fazlasını kaldırır mı bedenim,
Bunun çözümü içindeyim.
Zaman denen iksirli akışkanın yolunda,
Dayanmayı deneyeceğim.

Faruk ILERI

Uzaklar

Bir rakı bardağı kadar beyaz,
Bir su kadar berraktı uzaklar.
Bir dürbün mesafesinde bakışlar,
Yakınlaşırdı uzaklıklar.

Sahipleri uzakta olsa da
Kalpleri aynı atardı,
Bir mutluluk ya da bir acı,
Etkilerdi dünyaya bakışları.

Beraber olmaya çekinen insanlar,
Uzaktan daha mutlu duruyorlardı.
Kendilerini uzaklara hapsedenler,
Acıyla,mutlulukla kavrulurlardı.

Bir yaşamın perdesiydi uzaklar,
Bir kerede yakınlaşır giderdi.
Kırılmış ormanların ardında kalanlar,
Gözlerden yaşlarla silinir geçerdi.

Faruk ILERI

14 Temmuz 2009 Salı

Ertelenmek,Ertelemek...

Ertelenmek,
Hayatta ertelenmek,
Bir insana bu kadar koysa gerek,
Mutluluğu bir kademe daha ileri itmek,
Bu kadar üzüntüyü hayatta kaldırmak demek...

Ertelemek,
Hayalleri ertelemek,
Bir çocuğu bu kadar ağlatmak demek,
Bir kalbi binlerce parçaya bölüp,
Hepsinin üstünden bir silindirle geçmek demek...

Unutulmak,
Bir kenara atılmak,
Bir insanı olabildiğince kızdırmak,
Bayılana kadar ruhunu dövmek demek,
Demirin örs ile çekiç arasındaki işkencesinden,
Evlerin bir kırık arasında kağıt gibi ezilmesinden,
Daha ağır bir işkence olsa gerek,
Anlamı da,
İnsanın kalbine hançer üstüne hançer geçirerek tekrar tekrar öldürmek olsa gerek...

Faruk ILERI