Parçalı bulutlu bir hava,
Çok bulutlu bir ruh,
Sağanak yağışla sulanmış bir yastık var önümde.
Gözlerimin nemini hala kurutamamış bir gün yükselir dünyanın herhangi bir yerinde.
Daha yeni kapanmıştır nemli gözler,
Yeni durmuştur bu sağanak belki de...
Sanki bir toprak kokusu yükselir burnuma,
Pamuklar ekilmiş,hüzün biçilmiş...
Yaşamsal güçler sağanağın selinde erimiş,
Karanlığın üstüne aydınlık girizgah geçerkene...
Sabah ezanları olmuş ninnilerim,
Kapanmaz oldu gözlerim,
Fütursuzca dolaşır yaşamak istercesine içimdeki zehir.
Bir günahın işlenmesinden sonra oluşan pişmanlık misali,
Durdurur uykuyu uyutmaz beni,
Akıtır zamanı bir sel gibi,
Bir sağa bir sola savrulur vücudum
Fırtınanın bir ağacı önüne katıp olanca gücüyle silkelercesine...
Bir gecenin bitişiydi bu belki de,
Mutlu bir son yazılmamıştı içine,
Kötülüğün mürekkebi doldurulmuş,
Durduramıyorum bu karmaşayı,akıyor istemeden,
Söküyor içimdeki her iyi düşünceyi,
Kanatıyor içimdeki yeni dinmiş her yarayı,
Sağanağın seli alıp götürüyor ruhumu,
Parçalı bulutların arasından bir parlaklık seçiyorum,
Gitmeye çalışıyorum ama kendimi durduramıyorum,
Selin içerisinde yuvarlanıyorum,
Freni patlamış bir kamyon misali....
4 Kasım 2009 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder